Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | birkaç tane | one or two s. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | birkaç tane | half a dozen expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | birkaç tane daha | a few more zf. | ||
Just a few more, and then we'll eat. Sadece birkaç tane daha, sonra bir şeyler yiyeceğiz. More Sentences |
||||
Speaking | ||||
Konuşma | benim de birkaç tane olmuştu | I've got a few of those myself expr. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | aynı anda birkaç tane küçük firmanın satın alınarak birleşmeye zorlanmalarına dayanan bir yatırım biçimi | rollup i. |